BU ÜLKEDE HERKES YALAN SÖYLÜYOR
Eskiden belli aylarda yapılırdı, şimdi yıl boyunca yapılıyor “indirimli satışlar..”
Bununla ilgili belli kurallar olduğunu sanıyorum.. belli dönemlerin dışında “indirim” yapılamıyordu..
Dinleyen kim.. amaç ve hedef vatandaşa/yönetilenlere yalan söylemekse tüm yalancılar işbirliği içinde..
Kuzey ırak operasyonu kırılan gururumuzu, ayaklar altına alınan onurumuzu biraz olsun iyileştirirken, apar-topar sona erdirilince, genelkurmay başkanı yırtınırcasına açıklamalar yapmak gereğini duydu; “kimse bizi etkilemedi, kendi irademizle harekatı sona erdirdik..” diye..
Ben de, genelkurmayda arada bir komutanı brife eden, “halkla ilişkilerde nasıl yöntemler uygulanmalı” diye bilgi veren, “ABD yetkilileri böyle böyle açıklamalar yaptığı gün operasyonu bitirirsek kimseyi inandıramayız” diyebilen daire başkanları olduğunu sanırdım.. yanılmışım..
Sonuçta, yaptığını iddia ettiği indirimde, ahlaksız bir fiyat farkı olduğunu algılayamayan ve bunu başarı olarak sunan satıcı ile, böyle bir açıklama yaptığında kendisine kargaların bile güleceğini kestiremeyen genelkurmay arasında vatandaşı “saf” yerine koyma yarışında fark yoktur diye düşünüyorum..
Oysa, indirim kabul edilebilir ölçüler içinde olsa, operasyon da ABD açıklamalarından, örneğin, iki gün sonra olsa bu kadar sırıtmazdı..
Zihnimde bunları şekillendirirken, dikkat ettim herkes herkese yalan söylüyor..
Cumhurbaşkanı da yalan söylüyor..başbakan da, bakanlar da yalan söylüyor.. hem de hiç sıkılmadan, yüzleri kızarmadan.. biliyorlar bu toplumda hafıza olmadığını..
Biliyorlar bu toplumda ortalama 3.5 yıl okumuş insanlarca, yöneticilere dinsel inançlardan kalan alışkanlıklar nedeniyle, tanrısal özellikler yüklendiğini.. ne yaparlarsa toplumun onları hep yücelteceklerini biliyorlar..
Bildikçe yalan söyledikleri konuları artırıyorlar..
Her derecedeki yönetici yalan söylüyor..
Emniyet binasının bilmem kaçıncı katından, üstelik hiçbir neden yokken, insanlar kendilerini aşağıya atıyorlar.. yetkililer hemen açıklama yapıyorlar.. “intihar etti..”
Vatandaşın tükettiği yiyecekleri satanlar yalan söylüyorlar..
Vatandaş neye inanmak istiyorsa, o konuda yalan söylüyorlar üstelik.. “abla bu domates sera domatesi değil” derken tarla domatesinin temmuz-ağustosta yetiştiğini, oysa aylardan mart olduğunu düşünmüyor bile..
Anne-babalar çocuklarına yalan söylüyor..
Anne-babalarından yalan söylemeyi öğrenen çocuklar başta anne-babalarına, öğretmenlerine, büyüklerine, herkese yalan söylemeye başlıyor.. yalan içselleşiyor.. yalan legalleşiyor..
Sevgililer, daha sevgilerinin başlangıcında, birbirlerine yalan söylüyorlar.. nasıl baş edecekler yaşamla bunlar..
Eşler birbirine yalan söylüyorlar.. hem de o kadar çok konuda ki..
Aslında yalanlar gerçeklerle yüzleşememe cesaretsizliğinden kaynaklanıyor..
Sanal dünyalarda yaşamak istiyoruz bilinçsizce..
Sanal dünyalarda yaşatmak istiyoruz tüm çevremizdekileri..
Gerçeklerin zorluğu yıldırmış çoğumuzu.. gerçeksiz/doğrusuz yaşamak istiyoruz.. belki de gerçek ve doğrular bizim toplumsal dokumuza-dinsel dünyamıza uymuyor..
Ve bazen, biz de bize yalan söylensin istiyoruz..
En kötüsü de yalanlarla yaşamak yaşam biçimimiz oluyor..
Birey olarak da, toplum olarak da gittikçe yalnızlaşıyoruz..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder