2010-03-01

TARİH BİLGİMİZ

Bazen internet’te, tarihimizle ilgili hamasi iletiler dolaşıyor.. geçtiğimiz günlerde de buna benzer bir bilgi dolaştı..konu, Türklerle, Türklerin tarihte yaptıkları ile ilgili idi.. aslına bakarsanız, din eksenli yaşam tarzının dayatılmaya çalışıldığı son yıllarda, bu tür yazı ve geçmişle övünmelere ihtiyaç da var.. ama biraz insaflı ve mantıklı olmak kaydıyla.. bu ara..ben de Türküm.. bundan kıvanç duyuyorum.. inanılmaz saçmalıkta bir sistem sonucu, ben ve benim gibi düşünenlerin, ülkelerine bağlılıkları sistem tarafından sorgulanmış olsa da, bu sadece bizi toplum olarak farklı gruplara bölmek isteyenlerin geçici başarısıdır diye düşünüyorum..
1. Her millet kendi tarihini kendisi yazarmış.. elbette ki, “tarih boyunca biz başarısızdık” diyen bir millet olamaz.. ama eğer tarih yazmayı bilmiyorsanız, tarihinizi, tarih yazmayı bilen milletlerden öğrenmek zorunda kalırsınız
2. Biz aynen öyle bir milletiz.. biz tarih yazmayı bilmeyen bir milletiz.. biz yazıya, arşive önem vermeyen bir milletiz.. hatta yazıp-çizen insanlara da biraz şüpheyle bakarız..
3. Bizim tarih dediğimiz şey; saçma sapan mit ve efsanelere dayanan, yazılı bir kaynağı olmayan, nesilden nesile aktarılan, ezber bilgilerden ibaret söylencelerdir..
4. Bir an için kendini biraz sonra sayacağım milletlerin/ülke insanlarının yerine koymaya çalışın..
5. Orta Avrupa’da yaşıyorsun.. Sırpsın, Hırvatsın, Arnavutsun.. günün birinde, o güne kadar görmediğin, duymadığın büyüklükte bir ordu küçücük ülkene yaklaşıyor.. topu topu 5.000 kişilik bir ordun var.. karşında ise dünyanın o güne kadar gördüğü en kalabalık ve güçlü ordu.. geliyor, yakıp, yıkıyor, öldürüyor, katliam yapıyor, ırza geçiyor ve aylar sonra, seni haraca bağlayarak, toz duman içindeki ülkenden başka ülkeleri fethetmeye gidiyor..
6. Ya da kuzey Afrika’da bir ülkedensin.. ya da bir orta doğu ülkesindensin.. yaaaaa ne olur, şu arapların bizi sırtımızdan hançerlemesi masalını bırakalım artık.. adamın ülkesindesin yüzyıllardır.. seni davet-mavet etmemiş, “gelin bizim ülkemizi işgal edin” diye.. elbette ki zayıf anında bağımsızlık savaşı yapacak seninle.. biz kurtuluş savaşı yaparken kutsal, başkaları yaparken kahpelik.. yok öyle şey..
7. Biz nedense ve hangi saf duyguyla bilmiyorum, Osmanlıyı, tahta kılıçlarla askercilik oynar gibi savaşmış gibi düşünüyoruz hep.. gittiği her yere barış götüren dev bir güç.. işin kötüsü buna da inanıyoruz..
8. Her savaşta mutlak ve mutlak kan vardır, gözyaşı vardır, işkence vardır, öldürme vardır, kadınların ırzına geçmek vardır, talan vardır.. ve bu doğal bir sonuçtur.. tanrı aşkına şu Osmanlının her yere –durduk yerde, sanki çağıran varmış gibi- barış götürdüğü türküsünden vazgeçelim artık..
9. Biz başka ülkeler gibi fırsatçılık yapıp başkalarının toprağına göz dikmemişiz.. 22 milyon km.kare toprağı nasıl yaptık peki..hem 4 kıta, 7 denizde (!) sesini duyuracaksın, hem başkasının toprağında gözün olmayacak.. oldu.. inandım ben de..
10. Osmanlının çağı yakalayamamasındaki önemli bir etkeni söyleyeyim mi? Osmanlı okyanusa dayanıklı gemi yapmayı bilmiyordu.. kaynak taraması yapmadan inanmanızı beklemiyorum ama Osmanlı 17.yy.da dahi Akdeniz’in okyanusa açıldığını da bilmiyordu..sakın bana “piri reis” demeyin.. boynunu vurdurduk onun, hem de kanuni’nin buyruğu ile..
11. En dandik ansiklopedi bile Çin setinin nasıl yapıldığını yazıyor.. hem barışçıyız diyoruz, hem de bizim korkumuzdan adamlar dünyanın en büyük engelini yapmışlar diye övünüyoruz.. dedim ya, övünürken bile mantık hatası yapıyoruz..
12. Türkler temizliği öğretmiş.. bu doğru.. ama şu an kişi başına düşen sabun, tuvalet kağıdı, deterjan tüketiminde dünyanın, en pis, en geri kalmış ülkeleri arasındayız..
13. Bir de şu var.. ağzını açan, “Kanuni, Yavuz, Fatih” der bu ülkede.. hiç kimse “Deli Mustafa’dan, Deli İbrahim’den, ya da padişah olduğu gece 21 kardeşini boğduran 1.Ahmet’ten, ya da ülkeyi satan padişahlardan” söz etmez.. onlar Osmanlı padişahı değil miydi yoksa?
14. İstanbul’un fethine gelince.. ne karadan yürüyen gemiler vardı, ne de Ulubatlı Hasan.. üzgünüm ama bu böyle..
15. Bu yazıya bazı arkadaşlarımın kızdığını tahmin ediyorum.. ama yazmamak kendime saygısızlık olurdu..
16. Katıldığım tek yer son cümle.. ben de iliklerime kadar Mustafa Kemal’im..
17. Hepinize saygı, sevgi..